Merhaba,
Öncelikle ilginiz için teşekkür ederiz.
Utanç; tek başına değil, kalabalık yaşanan kuvvetli bir duygu. Mesela yalnızken mutsuz hissedebilir, korkabiliriz de. Ama yalnızken utanmayız. Çünkü utanmak için bir ötekinin varlığı gerekir.
Hikayelerimiz biricik olsa da ortak noktamız, erken dönem yaşantımızda utanç duygusunun tohumlarını oluşturan geçersiz kılan bir çevreye ve ötekilere maruz kalmamızdır. Uyarılar, kurallar, kıyaslamalar içimizdeki çocuğun hayatla mücadelesini şekillendirdi. Hepimiz yaşamdaki en büyük mücadeleyi belki de 'eksik' varlıklar olduğumuzu kabul edebilmek, bununla alnımızın akıyla yüzleşebilmek üzerine veriyoruz. Hepimizin eksikliği başka yerlerden. Bunu bilmiyorum, bunda eksiğim, ona kıyasla daha gerideyim, şuram bence güzel değil cümlelerini kurabilmek hiç kolay değil. Ama bir birey yetiştirirken hiç de kolay olmayanı yapabilmek, onun kusuru karşısında utandırmadan yüzleşme, kabul ve gelişim basamakları üçlüsünü konuşabilmek çok önemli.Artık yetişkinsek de, eksiklerimizi yargılanmadan, utandırılmadan konuşacak bir alan bulabilmek gerçekten çok ama çok dönüştürücü.8 haftalık süreçte kendimize bu alanı yaratarak “utanç” dediğimiz duygu bize ne anlatıyor gelin birlikte keşfedelim.