Mart Ayı 1. Bülteni- Kendimi Daha İyi Nasıl İfade Ederim? |
|
Merhaba Sevgili Yol Arkadaşım, Mart ayının ilk hafta sonu senin için nasıl geçiyor 👀? Ben yeni bir eğitmenlik sertifikası alma yolunda aldığım eğitimin buluşmaları ve bol mindfulness 🧘🏻♀️ pratikleriyle geçiriyorum. Ajandamda 🗒 Mart ayında açacağım atölyenin planı - yazının devamında detaylarını ekledim- ve ertelediğim için biriken ufak tefek işler mevcut. İtiraf ediyorum, sosyal medyada bazen dalga geçilse de ayın ilk günlerini azıcık romantize etmeyi seviyorum, bir anda mumumu yakıp, sakinleyip, her şeyi organize edesim geliyor; sen de böyle misin 🥲? Sohbet havama şimdilik minik bir ara veriyorum ve geçen yazımda söz verdiğim gibi iletişim üzerinden devam edip “peki ben kendimi nasıl daha iyi ifade edebilirim” kısmına biraz giriş yapmak istiyorum. Aslında hepimiz iletişim kurabilen varlıklarken bu konuya neden yer verdiğimi de düşünüyor olabilirsin. Bu yüzden izninle zamanı birkaç sene öncesine saralım 🎞️ ve benim çileden çıktığım anlara gidelim. |
|
Benim gibi, birçok arkadaşımın ifade ettiği üzere “sakin” birini dahi çileden çıkartan bir arkadaşım vardı o zamanlar. Çok detaya girmeden yalnızca bir örnek vereyim. “Aa, bu evin yeri ne güzelmiş direkt metro girişinde. Evim burada olsa işe gitmekte daha az zorlanırdım” dediğimde bana “sen de her şeyden şikayet ediyorsun, evinin kıymetini bilmiyorsun, Münih gibi bir yerde ev bulmak zorken gelmiş burada otursaydım diyorsun” gibi cevaplar veriyordu ve bu yalnızca bir örnek; bunun gibi a desem z anladığı ama şükür ki aklımda kalmayan pek çok an yaşıyordum. Hatayı (o zamanlar) ilk kendimde arayan biri olarak tabii ki şu sonuca varmıştım; sanırım ben kendimi doğru ifade edemiyorum. |
|
Ne yapacağım şimdi, nasıl olacak derken kütüphanemde okunmayı bekleyen yığınla kitaptan biri gözüme çarptı: |
|
🗒 Dipnot: Bazen her şey de bizle ilgili değil. Herkesle anlaşmak durumunda olmadığımızı zamanla öğrendim. Yani bu yazımın amacı olmayacak ilişkileri oldurmaya çalışmak değil 👀. Dipnotumu da verdikten sonra, şiddetsiz iletişim basamaklarını kullanarak kendimizi nasıl daha "iyi" ifade edebiliriz kısmına bakalım biraz. Çayın, kahven hazırsa 1-2 dakikalığına ön sırada oturan öğrenci moduna geçebilirsin 🤓 |
|
Önce bir senaryo kuralım; ev işleri için bir iş bölümü yaptınız ve birlikte yaşadığın kişiden çöpleri çıkartmasını istedin. Çıkartmadığını görünce biraz öfkeyle “senden istediğim hiçbir şeyi yapmıyorsun” dedin. Aslında dışarıdan bakıldığında çöp çıkarmak gibi ufak görünebilecek bir durum tartışmaya sebep olabiliyor. Senin içinde birikenler çöpü yerinde görmenle bir öfkeye dönüşebiliyor. Ve “istediğim hiçbir şeyi yapmıyorsun” demenle karşı taraf da kendini savunmaya geçip başlıyor kendi içini dökmeye, “tüm gün nelerle uğraştım hiç haberin yok...” Peki Şiddetsiz İletişim kitabının yazarı bu gibi durumlar için neler öneriyor? Suçlayıcı olmadan, karşımızdakine bizi rahatsız eden veya canımızı sıkan bir durumu ifade ederken bize yardımcı olacak dört bileşenden bahsediyor. Bu bileşenleri özetlersem: (aslında özetin özeti, kitabı gerçekten öneriyorum) |
|
1. Gözlemini Yansıtmak Durumu gözlemleyerek, kendi yorumunu getirmeden karşı tarafa aktarmak; yani olanı direkt olarak yansıtmak 2. Duygularını İfade Etmek Durumun sende yarattığı hisleri ifade etmek; suçlayıcı olmadan (kitapta duygularla duygu zannettiklerimizin de altını çiziyor) 3. İhtiyacını Dile Getirmek Hissettiklerinin arkasındaki ihtiyacı dile getirmek 4. Ricada Bulunmak Karşındakine somut eylem içeren bir ricada bulunmak |
|
Şimdi yukarıdaki örnek senaryoda kullandığım “senden istediğim hiçbir şeyi yapmıyorsun” ifadesini bu dört bileşeni kullanarak biraz değiştirelim: |
|
Bu sabah çöpü çıkaracağını söylemiştin. Mutfağa geldiğimde çöpün hala yerinde durduğunu fark ettim. (🧐 Gözlem) Bunu görünce biraz hayal kırıklığına uğradım ve öfkelendim. (💬 His) Evde iş bölümü yapmıştık ve bu işlerin paylaşılmasına gerçekten ihtiyacım var. Senin de katkıda bulunman benim için önemli. (🌱 İhtiyaç) Çöpleri bugün akşam yemeğinden önce çıkarabilir misin? (🙏 Rica) |
|
Bunları okurken içinden ne kadar da ütopik ve gerçekçilikten uzak diyor olabilirsin. Sonuçta gerçekten yoğun hisler içindeyken durup içimizden “bir saniye, neydi, gözlem, his..” demiyoruz. Aklımıza geleni hislerin de verdiği etkiyle söyleyiveriyoruz. Yazılarımda mindfulness hayatın her yerinde derken ciddiydim 🧘🏻♀️ Çünkü mindfulness, bir durup bakmayı içeriyor; şu an'da olanları gözlemlemek, hislerimizi tanımlamak gibi. Durduğumuzdaysa yaşanan durumla vereceğimiz tepki arasında bir boşluk oluşturuyoruz aslında. Peki daha gerçekçi bir senaryo nasıl olurdu? Az önce cevabını vermiş oldum; önce bir durarak. Mesela çöp çıkarma örneğinde, çöpü çıkartmadığını gördüğünde direkt tepkiyle konuşmak yerine bir durup bakabilirsin. Sanki bir adım geri atıyorsun ve oradan gözlemliyorsun gibi; çöp hala burada, öfkeliyi hissediyorum, yardım etmesine ihtiyacım var gibi. Eğer aklından geçeni söylediysen ve ufak da olsa bir tartışma başladıysa da, “daha sonra konuşalım mı” demek de bir seçenek olabilir. Ben bazı durumlarda önce kendimle kalmayı tercih ediyorum ki sakinlemek ve durumu gözlemlemek için biraz zamanım olsun (bunu illa romantik ilişki olarak düşünme; arkadaşlık, aile de buna dahil). |
|
Bana her iletişiminde bu dört bileşeni mi kullanıyorsun diye sorarsan; hayır 🤭, zaman zaman hislerime kapıldığım oluyor çünkü insanız, hiçbir şeyi mükemmel yapmamız beklenemez. Ama büyük ölçüde dikkat ediyorum ve seni de denemeye davet ediyorum. |
|
Peki Şimdi Ne Yapabilirim? |
|
🗒️ Adım adım başlayabilirsin. Balıklama atlamak ve tüm bileşenleri bir anda kullanmaya çalışmak yerine, önce her adımı ayrı ayrı pratik etmek için kendine zaman verebilirsin. Örneğin, 1-2 hafta kadar canını sıkan durumları gözlemlemekle başlayıp daha sonra duyguların ve ihtiyaçların üzerine çalışabilirsin. 🗒️ Dilersen, yakın zamanda bir arkadaşınla, partnerinle, iş yerinden biriyle yaşadığın tatsız bir durumu düşünüp, bu dört bileşeni nasıl kullanabileceğin üzerine notlar alabilirsin. 🗒️ Kitabı, eşinle/ sevgilinle/ arkadaşınla birlikte okuyabilirsin. Neden olmasın? 🤓 🗒️ Ve bonus olarak 🤭; senin için gerçekten nelerin önemli olduğunu keşfedip, isteklerin doğrultusunda hareket etme fikri sende bir merak uyandırıyorsa atölye çalışmama katılabilirsin 👀 |
|
Birlikte Keyifli Bir Buluşmaya Davet |
|
💌 Kontenjanı her birinizin sorularına ve paylaşımlarına alan açmak için sınırlı ve az sayıda tutuyorum. Belirttiğim ücrete göndereceğim e-kitapçık ve atölye sonrası düzenli aralıklarla yalnızca katılımcılara göndereceğim mailler yani rehberlik süreci de dahil. Kayıt olanlarınıza güveniniz için kalpten teşekkür ederim🫂 Henüz kayıt olmadıysan ve içinde bir istek varsa da, yukarıdaki “bilgi ve kayıt” butonuna tıklayabilir veya bu maile dönüş yapabilirsin. |
|
💌 Tanışmıyor olsak da, burada olduğun, yazıma eşlik ettiğin için sana kalpten teşekkür ediyorum. Maillerimi yanıtlayarak bana ulaşanlara da ayrıca teşekkür ediyorum; yazılarınızı okurken yüzüm tam olarak böyle oluyor:🙂 Eğer sende ses etmek, içinden her ne geçiyorsa paylaşmak istersen, bu maili yanıtlayarak bana ulaşabilirsin 🫂 Ve her zamanki gibi, bültende yer vermemi istediğin konular varsa, çekinmeden paylaşmanı isterim. |
|
Mindfulpath Ankara, Ankara 06550, Turkey |
|
|
|